28 Şubat 2010 Pazar

Kedili gece


Vakitsiz uyumuş kedi: Gece boyu
bitmez bir enerjiyle koşturdu eşyadan
eşyaya. Kâh peşinde bir çakmağın, çalıntı
bir paranın ensesinde kâh. Pusu kurdu,
ağ attı, olta sarkıttı bilmediğimiz alemlere,
bir büyük ciddiyetle. Benimse bölük pörçük uykum,
dilimde çoban ıslıklarıyla gezdim bizim köyleri,
sabaha kadar. Ne zaman bir güzel görsem, sarı,
ince ayak bilekleri, tam yanına varacakken
bir kedi fırlayarak bölüyordu düşümü. Artık
bul bulabilirsen aynı kızı, varabilirsen var
yanına, düşle gerçeğin mundar olmuş tarlasında,
bilinci yenebilirsen yen. Burnumda tütüyordu
köylerimin kokusu, geceyse soğuktu, kediyle
ikimize dar gelecek kadar. Kalktım
tuttum ensesinden, bekledim. Oysa miyavlamadan,
öyle baktı yüzüme. Anladım ki yaşlıydım:
İçimde kedi gibi kıvrılıyordu gece.

Aralık 2009, Filibe

2 yorum:

  1. Bir öykü diye başladı diyelim; gün ışığında cümleleriyle,
    ve gece şiirsele vardığında,

    "İçimde kedi gibi kıvrılıyordu gece."
    sanırım bir ruhun iki ayrım hattı gibiydi...

    YanıtlaSil