30 Nisan 2010 Cuma

Çocuklar korkunç Allahım


Cumhuriyet, 30 Nisan 2010

“Çocuklar korkunç Allahım” demiş Fazıl Hüsnü Dağlarca: “Elleri, yüzleri, saçları / Uyurlar bütün gece / Yok sana ihtiyaçları”.

Dağlarca şimdi Pervari’de yaşananları görse Allah bilir ne derdi. 13-14 yaşındaki çocukların ruhen bu kadar hastalanmasına yol açan nedir?

Acaba haklı mıydı “Sineklerin Tanrısı” yazarı Golding: Çocuklar şiddet potansiyeliyle doğan varlıklar mıdır? Öyleyse bunu açığa çıkaran kültürü adlandırmak için “feodalizm” sözcüğü yeter mi? Yoksa yeni bir terminoloji mi icat etmek zorundayız?

Öyle bir kültür ki, çocuk yaştaki kızları diri diri toprağa gömülmeye ya da intihara zorlayabilir. Bu kültürde genç kadınlar, gönüllerindeki erkeğe vardıkları için, yine çocuk yaştaki öz kardeşleri tarafından, soğukkanlılıkla öldürülebilir. Bu kültürde kadınlar kadın, erkekler de erkek olamaz ki çocuklar çocuk olabilsin.

***

Acı ama gerçek: Toplum olarak 13-14 yaşında ve pek de iyi eğitilmemiş bir oğlan çocuğu gibiyiz.

En sevdiğimiz film Recep İvedik, çünkü Şahan’ın filminde kendimizi buluyoruz: O “namütenahi” oğlan çocuğunu yani.Başbakanımızın uluslararası zirvelerde yaptığı fevriliklerle gurur duyup “van minüt” diye tişört giyiyoruz, aynı çocuksu heyecanlarla.

Cinsel hayatı sağlıklı olanların beyinlerinin yüzde onu cinselliğe çalışır ya, bizim beynimizin yüzde doksanı çalışıyor cinselliğe. İnanmazsanız magazin eklerine bakın: Cinselliğini keşfetmiş ama bunu yaşamaya henüz fırsat bulamamış yeni yetmelerin histerik dilini göreceksiniz.

Bir çocukta gördüğümüzde anlayış göstereceğimiz, hatta sevimli bulacağımız bu tür özellikler, yetişkin bedenindeki bir toplumun kişiliği haline gelince insanı korkutuyor.

***

Açılımdan açılıma koşarken “ortak paydamız kalmadı” diye yakınan Kürt ve Türk aydınlarına davetimdir: İşte bize ortak payda. Bir araya gelip uğruna mücadele etmek için evlatlarımızdan iyi neden mi olur?

İşte bize yetişkin bir toplum olduğumuzu gösterip rüştümüzü ispat etmek için bir fırsat: Tenefüste kavga eden ilkokul öğrencileri gibi birbirimizin burnunu kırmaya çalışmayı bırakıp çocuklarımızı kurtaralım.

Ne demiş Dağlarca? “Çocuklar korkunç Allahım / Bebek yaparlar haçları / Aşina değiller hatıramıza / Severken aynı ağaçları.”
Bendeniz de diyorum ki: Çocukların masallardaki gibi masum kalabilmesi için, doğdukları toplumun olgunlaşması şart.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder