16 Ağustos 2010 Pazartesi

Kâğıt üstünde


Ayrılmak vardı onu yaşadım.
Seher yerine ansızın günü.
Kendine yönelmiş bir anında
kımıldanışını, akrebin.

Sırlarıyla suskundu kadınlar,
erkekler alışamamıştı telaşla
kurduğum dostluklara. Orta yerde
unutayazdım; döndüğüm hangisiydi,
kimlerden kopmuştu derime
sinmiş tütünle ter kırması
koku.

Bulanlar aramış
olanlardı. -Ben kâğıt
üstündeydim: Bütün savaşlara
vardım.

Filibe, 1993

14 Ağustos 2010 Cumartesi

Dinle dedikoducu kardeş


Biliyorum, “tenasül” hayatımız yazdıklarımızdan çok daha fazla çekiyor ilgini... Yani nerede ne yaptık ona bakıyorsun, fikirlere değil.

Biliyorum, daha fazlasını istemeni sağlayacak eğitimi sana okulda vermediler.

Ama işte sana bir fırsat: Burada koca koca meseleleri protein haline getirip veriyoruz. Anlamaya çalış... Öğrenmeye çalış... Öğrendiklerinle eğlenmeye çalış...

“Magazin” deyip geçme: John Lennon’la Yoko Ono’dan beri biliyoruz ki, her haberin arkasında bir dünya vardır.

O dünyayı gör kardeş. Onu anla. Ona nüfuz et. Hatta istersen bu yazıyı Tuncel Kurtiz’in seslendirdiğini hayal ederek bir daha oku. Ama şu dünyadan geldiğin gibi gitme, ne olur.

11 Ağustos 2010 Çarşamba

Aynı deniz


Aşka düşüp de söylendiğinde
İki dilde aynı anlama gelecek
sözcükler vardır.

Elbet aynı denizi görecek
feryat figan pencereler
beyaz beyaz kadın seslerinden.

Bir kez daha geçirmişim
çocukluğumu sırtıma,
olmazsa olmaz bir rüzgarın
peşinden koşuyorum.

Uçsuz maviliklerle
uzak bir yolculuk,
gelip oturuyor
soluk soluğa karşımıza.

Bunlar, Akdeniz sözcükleri;
geçen zamana direnir gibi
sıkı sıkı tutan
seni ellerinden.


Filibe, 1992